adscode
adscode
adscode

AB Konseyi Başkanı Michel Çine Rusyayı savaşı durdurmaya ikna etme çağrısı yaptı

AB Konseyi Başkanı Michel Çine Rusyayı savaşı durdurmaya ikna etme çağrısı yaptı

AB Konseyi Başkanı Michel Çine Rusyayı savaşı durdurmaya ikna etme çağrısı yaptı

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, başta Çin olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyelerini, Rusya'yı Ukrayna'daki savaşı durdurmaya ikna etmeye davet etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Çin'e, "tek kutuplu hegemonyaya direnme" çağrısı yaptı.Michel, BM Güvenlik Konseyinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başkanlığında düzenlenen üst düzey katılımlı oturumda konuştu.

"Ukrayna bir suç mahalidir. Fail tam da bu odada oturuyor. Sen kim olduğunu biliyorsun." diyerek Rusya'nın daimi temsilcisine seslenen Michel, "Kremlin eski Rus imparatorluğunu yeniden kurmayı hayal ediyor. Ukrayna'dan sonra sıra kimde olacak? (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in geçmişe dair hayalini tatmin etmek için sıradaki kim?" ifadelerini kullandı.

Michel, Rus diplomat dahil salondaki herkese hitap ettiğini belirterek, "Çocuğunuzun çalınmasına ve sınır dışı edilmesine dayanabilir misiniz? Ailesini, dilini, toprağını unutmak zorunda kalmasına dayanabilir misiniz?" sorularını yöneltti.Rusya'nın "yeniden eğitim" diye adlandırdığı uygulamanın "kültürel soykırım girişimi" olduğunu savunan Michel, AB'nin, sonuna kadar Ukrayna ve halkının yanında yer alacağını yineledi.

Michel, BM Güvenlik Konseyi üyelerine çağrıda bulunarak, "Bu suça, bu saldırganlığa karşı biz ne yaptık? Daimi üyelerimizden biri komşusuna saldırınca biz ne yaptık?" dedi.

Özellikle Çin'e seslendiğini vurgulayan Michel, "Rusya'yı nükleer silah kullanımına karşı uyardınız. Bundan memnuniyet duyduk. Şimdi daha ileri gidelim. Rusya'yı pek çok kişinin canını acıtan bu cani savaşı sona erdirmeye ikna etmek için güçlerimizi birleştirelim." ifadelerini kullandı.

Rusya Daimi Temsilciliğinin sert itirazlarına rağmen oturumda BM Genel Sekreteri'nin ardından ilk sırada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy söz almış, BM'de esasen veto yetkisinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, "Bugün BM'nin içinde bulunduğu kördüğümün nedeni, veto gücünün bir saldırgana verilmesinden kaynaklanıyor." demişti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Zelenskiy'nin konuşmasından sonra salona gelerek, Batı dünyasını Soğuk Savaş'tan sonra kendi çıkarları doğrultusunda insanlığın kaderini belirlemeye çalışmak ve küresel istikrarsızlık ile yeni gerginlik alanlarına neden olmakla suçlamıştı.

RUSYA'DAN ÇİN'E ÇAĞRI
Rus lider, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu çerçevesinde Rusya-Ukrayna Savaşı'na dair tartışmaların sürdüğü günlerde, Çin-Rusya Stratejik Güvenlik İstişareleri için ülkesini ziyaret eden Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile St. Petersburg'da görüştü.

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Putin, görüşmede "tek kutuplu hegemonyaya ve kamplar arası cepheleşmeye direnme" çağrısı yaparken, "stratejik işbirliğini derinleştirme" mesajı verdi.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in martta Moskova'ya yaptığı ziyareti "çağ açan" olarak tanımlayan Putin, "Mevcut uluslararası durum, Devlet Başkanı Şi Cinping'in 'dünyanın yüzyıldır görülmeyen değişimlerden geçtiğine' dair stratejik hükmünü doğruluyor." dedi.

Putin, iki ülke liderlerinin ziyarette vardığı mutabakatın başarıya ulaştığını, Rusya ile Çin arasındaki farklı alanlarda temasların ve işbirliğinin olumlu sonuçlar ürettiğini belirterek, "Rusya, bu yılın başından itibaren, ABD ve Batı'nın tek taraflı yaptırımlarının etkilerinin üstesinden geldi, ekonomi yeniden büyüme doğrultusuna girdi ve farklı işlevlerin işleyişi normale döndü." ifadelerini kullandı.

Rusya ve Çin'in ortak çabalarıyla BRICS'in genişleme yönünde başarılı bir adım attığını ve bunun işbirliğini yeni bir seviyeye taşıyacağına inandığını dile getiren Putin, "Rusya, Çin ile Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS gibi çok taraflı çerçevelerde yakın koordinasyonu sürdürerek tek kutuplu hegemonyaya ve kamplar arası cepheleşmeye direnmeye, uluslararası barışı ve adaleti korumaya hazır." değerlendirmesinde bulundu.

Çin ile "stratejik planlamayı güçlendirmeyi" ve "pragmatik işbirliğini derinleştirmeyi" istediklerine işaret eden Putin, Rusya'nın, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ni desteklediğini, bunu bozmaya ve karalamaya yönelik çabalara karşı çıktığını dile getirdi. Putin, Avrasya Ekonomik Birliği ile Kuşak ve Yol arasında bağlantıyı güçlendirerek bölgesel bütünleşmeyi teşvik edeceklerini vurguladı.

Vang Yi de Devlet Başkanı Şi'nin "dünyanın yüzyılda görülmeyen değişim dönemine girdiği" vurgusunu yineleyerek, "Kaotik uluslararası durum karşısında dünya giderek çok kutuplu hale geliyor ve ekonomik küreselleşme karşı eğilimlere rağmen ilerliyor. Tek taraflı yaptırımlar sürdürülebilir değil ve hegemonyaya karşı hoşnutsuzluk artıyor." dedi.

Rusya ve Çin'in, BM Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri olarak dünyada kalkınmayı ve ilerlemeyi teşvik etme sorumluluğu olduğuna dikkati çeken Vang, "Çok taraflı stratejik koordinasyonu sürdürmeli, iki ülkenin meşru haklarını ve çıkarlarını korumalı ve uluslararası düzenin daha adil ve akılcı bir doğrultuya girmesi için çaba göstermeliyiz." ifadelerini kullandı.

Ziyareti sırasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ile yaptığı görüşmelerde farklı alanlarda işbirliği konularını ele aldıklarını belirten Vang, Rusya ile "stratejik güvenin geliştirilmesi" ve "pratik işbirliğinin derinleştirilmesi" için birlikte çalışmaya hazır olduklarını vurguladı.

UKRAYNA SORUNU
Putin ve Vang'ın, görüşmede uluslararası ve bölgesel durum hakkında da görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Çin tarafı, "Putin'in, Rusya'nın Ukrayna sorununu diyalog ve müzakereyle çözmeyi istediğini yinelediğini" aktardı.

Vang'ın Moskova'daki temasları ve Putin ile görüşmesi, New York'ta düzenlenen 78. BM Genel Kurulu marjında bir araya gelen G7 (Grup 7) Dışişleri bakanlarının, yayımladıkları ortak açıklamada Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlandırılması için Moskova'ya çağrı yapmasının ardından geldi.

ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Japonya'nın oluşturduğu G7 ülkelerinin Dışişleri bakanları, 18 Eylül'de yayımladıkları ortak açıklamada, Rusya'ya "Ukrayna'daki tüm askerlerini ve harp donanımlarını derhal ve koşulsuz olarak çekmesi" çağrısında bulunmuştu.

​​​​​​​Çin'in ABD ile jeostratejik rekabetinin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, Pekin yönetimini, "ortak düşman" algısıyla, benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Moskova ile yakınlaştırdığı gözleniyor.

ABD ve Avrupa, Rusya'ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde Çin'i uyarırken, Pekin, doğrudan silah satışı yapmasa da Moskova ile ortak devriye, askeri tatbikatlar ve personel eğitimi dahil savunma alanındaki işbirliğini ve BM Güvenlik Konseyi ile diğer platformlarda diplomatik ve söylem düzeyinde desteğini sürdürüyor.

Devlet Başkanı Şi Cinping'in martta Moskova'ya yaptığı ziyarette, iki ülke liderleri, Çin ile Rusya arasındaki "kapsamlı stratejik ortaklık koordinasyonunu" derinleştirme konusunda mutabakata varmıştı.

Şi, üç günlük ziyaretinin ardından veda ederken Putin'e hitaben, "Şu anda dünya yüzyılda bir görülecek bir değişimden geçiyor ve bu değişime biz yön veriyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

adscode

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder

Bakmadan Geçmeyin